Verimli Ders Çalışma Yöntemleri

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

Ders çalışma kavramına yüklenilen anlam ve yapılan faaliyetin sonucunun kazanımları ders çalışma faaliyetinin verimliliğini ortaya koyacaktır. Anne-babalar çocukların ders çalışmadıklarından, çocuklarda çok çalışıp yapamadıklarından veya çalışma isteklerinin oluşmadığından yakınırlar. Her iki tarafı doğru anlayıp çözüm üretmek ders çalışma faaliyetinin istikrarlı devam etmesi mutlu aile başarılı çocuk sonucunu ortaya koyacaktır.

Ders çalışma odaklanma gerektirdiği için çok kolay ve istekli yapılmaz. Öncelikle ders çalışmadan önce çocuğun odaklanma veya dikkat eksikliği problemini gidermek veya bu konuda dikkatini artırmasını sağlayacak bir çalışmanın yapılması gerekmektedir. Çünkü Dersin başında oturma süresini ve öğrenirken kesintisiz öğrenmeyi dikkat durumu belirlemektedir.

Ders çalışmada zorlanma ve isteksizliğin çok sebepleri vardır. Yukarıda saydığım problemin yanında diğer bir etken de çocuğun ders çalışmasını engelleyen faktörleri anlamak ve belirlemek gerekmektedir.  Çocukta DİKKAT EKSİKLİĞİ, ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ, YAVAŞ OKUMA VE ALGILAMASI, AİLE İÇERİSİNDEKİ İLETİŞİM PROBLEMLERİ, ÇOK FAZLA TV. İZLEMESİ, BİLGİSAYAR OYUNLARI, ÇEVRESİ TARAFINDAN ANLAŞILMAMASI, FİZİKSEL RAHATSIZLIKLAR, DERS ÇALIŞMA ORTAMI ….  gibi etkenlerin etkisi çok iyi bilinmeli ve ona göre çalışmalar yapılmalıdır. Bunlar dışında bir diğer faktör ise çocuğun kapasitesidir. Kapasitesinin üstünde beklentiye girmemiz ve çocuğa fazla yük yüklememiz zamanla çocuğu ders çalışmadan soğutacaktır.

1.   Öncelikle çocuğun tam olarak ders çalışma amacını belirlemesi ve ders çalışmanın gerekliliğini kavraması gerekiyor. Nedenleri çok olan çocukların ders çalışma isteği daha fazladır. Tüm boş vakitlerini değerlendirir. Düzenli çalıştığı için verimliliği artar.

2.   Hiçbir çocuk "ders çalış” demekle ders çalışmaz. En azından ben hayatım boyunca kendisine” ders çalış” "ders çalış” "ders çalış….” dendiği için hemen gidip ders çalışan çocuk görmedim. Anne-babalar çocuğa sürekli "ders çalış” demek yerine onun çalışmasını sağlayacak ortam ve imkânlar oluşturmaları veya çalışma isteğini artıracak yöntemleri bulmaları daha etkili olacaktır.

3.   Ders çalışma isteğinin oluşması için beklemeyin, ders çalışma isteği oluşmayacaktır. Kendini zorla ve başla sonrasında çalışma isteğinin oluştuğunu ve gözünde büyüttüğün kadar zor olmadığını göreceksin. İsteğin oluşması için beklersen bir ömür beklemekle geçecektir. Çünkü ders çalışma isteği gelen bir ilham değildir. Hedef ve sorumlulukların ölçüsünde harekete geçme eylemde bulunma davranışıdır.

4.   İlk etapta hedef odaklı bir çalışma belirlenmeli. Hedefini belirleyen öğrenci çalışma yöntemini de ona göre belirler. Hedefine ulaştıran tüm yolları ortaya koyarak adım adım hedefine ulaşmak için her anını değerlendirir.

5.   Derse çok çalışmaktan ziyade etkin çalışabilmek daha önemlidir. Çalışma süresini verimli kullanmak, masa başında geçirilen her saniyesini öğrenmeye ayırmak etkin çalışmaktır. Masa başında çok oturmak demek çok ders çalışmak demek değildir. Odasına çekilip uzun süre çalıştığını zannettiğiniz çocukların birçoğu uzun uzun hayaller kurarak vakitlerini boşa harcarlar. Önemli olan çalıştığı süre ile öğrendiklerini sınavlara yansıtabilmesidir. "Çok çalışıyorum ama olmuyor” diyen çocukların birçoğu bu durumu yaşıyor. Peki, ne yapılmalı? İlk önce neden böyle yaptığını ve istem dışı mı olduğunu tespit etmek ve ders çalışmadan önce bu durumu düzeltmek gerekiyor. Genellikle bu tür çocukların dikkat problemleri olduğu saptanmıştır.

6.   Çocukların arkadaş çevresi de çalışmasını ve derse olan ilgisini belirlemektedir. Oyunlara daha meyilli ve vaktinin çoğunu oyun oynayarak geçirmek isteyen arkadaşlar edinen çocuklar bir süre sonra dersten kopacak ve tekrar derse dönmesi,  geçmiş konuları öğrenmesi zorlaşacaktır. Özellikle etrafında ders çalışmayı seven, öğrenmeye meraklı, çalışkan arkadaşların olması derse ve çalışmaya olan ilgiyi artıracaktır. Bu durum alışkanlığa döndüğünde ise çocuk tüm eğitim hayatı boyunca çok zorlanmadan çalışacak ve akademik anlamda başarısına yansıyacaktır. (Çocukların salt ders çalışmasını istemiyoruz sosyalleşmeleri için aynı zamanda kabiliyetlerine göre etkinlik ve spor yapmaları da önemlidir. Oyunlardaki kastımız kendisine fayda sağlamayacak ve zamanını boşa harcayacak oyunlardır.)

7.    Her öğrencinin yoğunlaştığı ve algılarının daha açık olduğu zamanlar farklılık arz eder. Bunun için özellikle dersi daha iyi anladığı anları belirlemeli ve o anlarda ders çalışmaya ayırmalıdır. Sabah saatleri veya okul dönüşü akşam saatleri veya gün içinde kendini iyi hissettiği saatleri belirleyerek verimliliği artırmalı. Çocuğun çok yorgun, uykusuz ve aç olduğu saatler verimliliği düşürecektir. Yemeklerden hemen sonra çalışmak da verimli olmayabilir. 

8.   Hafta sonu ile hafta içi ders çalışma planları farklı olmalı ve ders çalışmaya ayırdığı süreyi de buna göre belirmelidir. Çünkü hafta içi okulun yoğunluğunu da dikkate alarak bir ders çalışma planı yaptığında okuldaki derslerde de verim alacaktır. Hafta sonu katılacağı etkinlikler aktiviteler ne çok zaman almalı nede hafta sonu salt ders çalışma ile geçirmelidir.

9.   Öncelikle etkili çalışma teknikleri belirlenmeli, hangi konulara ne kadar sürede çalışılacağının belirlenmesi, öncelik sırasına göre konuların belirlenmesi, ilk çalışma çalışılacak konulara göz gezdirmek,  konuların başlıklarını okuyarak içeriğinde neler olduğuna bakmak, böylece toplam ne kadar konunun çalışılacağını ve beyne ne kadar bilgi gideceğini belirlemiş olursunuz. Çalışmaya başlandığında bilinen az bilinen ve bilinmeyen konular belirlenmeli ve nereye daha fazla çalışacağını önceden tespit etmelidir.

10.               Bir danışmandan destek alın. Sizin üzerinizde yaptırımı olan sizi ve çalışma koşullarınızı bilen, sizi motive edecek, cesaretlendirecek iyi bir koç, iyi bir teknik direktör, eğitmen, rehber, danışman gibi sizi denetleyen ve çalışmanızı verimliliğinizi ölçüp – biçen, kontrol eden birisi mutlaka olsun.

111)  Öncelikle çocuğun tam olarak ders çalışma amacını belirlemesi ve ders çalışmanın gerekliliğini kavraması gerekiyor. Nedenleri çok olan çocukların ders çalışma isteği daha fazladır. Tüm boş vakitlerini değerlendirir. Düzenli çalıştığı için verimliliği artar.

2)   Hiçbir çocuk "ders çalış” demekle ders çalışmaz. En azından ben hayatım boyunca kendisine” ders çalış” "ders çalış” "ders çalış….” dendiği için hemen gidip ders çalışan çocuk görmedim. Anne-babalar çocuğa sürekli "ders çalış” demek yerine onun çalışmasını sağlayacak ortam ve imkânlar oluşturmaları veya çalışma isteğini artıracak yöntemleri bulmaları daha etkili olacaktır.

3)   Ders çalışma isteğinin oluşması için beklemeyin, ders çalışma isteği oluşmayacaktır. Kendini zorla ve başla sonrasında çalışma isteğinin oluştuğunu ve gözünde büyüttüğün kadar zor olmadığını göreceksin. İsteğin oluşması için beklersen bir ömür beklemekle geçecektir. Çünkü ders çalışma isteği gelen bir ilham değildir. Hedef ve sorumlulukların ölçüsünde harekete geçme eylemde bulunma davranışıdır.

4)   İlk etapta hedef odaklı bir çalışma belirlenmeli. Hedefini belirleyen öğrenci çalışma yöntemini de ona göre belirler. Hedefine ulaştıran tüm yolları ortaya koyarak adım adım hedefine ulaşmak için her anını değerlendirir.

5)   Derse çok çalışmaktan ziyade etkin çalışabilmek daha önemlidir. Çalışma süresini verimli kullanmak, masa başında geçirilen her saniyesini öğrenmeye ayırmak etkin çalışmaktır. Masa başında çok oturmak demek çok ders çalışmak demek değildir. Odasına çekilip uzun süre çalıştığını zannettiğiniz çocukların birçoğu uzun uzun hayaller kurarak vakitlerini boşa harcarlar. Önemli olan çalıştığı süre ile öğrendiklerini sınavlara yansıtabilmesidir. "Çok çalışıyorum ama olmuyor” diyen çocukların birçoğu bu durumu yaşıyor. Peki, ne yapılmalı? İlk önce neden böyle yaptığını ve istem dışı mı olduğunu tespit etmek ve ders çalışmadan önce bu durumu düzeltmek gerekiyor. Genellikle bu tür çocukların dikkat problemleri olduğu saptanmıştır.

6)   Çocukların arkadaş çevresi de çalışmasını ve derse olan ilgisini belirlemektedir. Oyunlara daha meyilli ve vaktinin çoğunu oyun oynayarak geçirmek isteyen arkadaşlar edinen çocuklar bir süre sonra dersten kopacak ve tekrar derse dönmesi,  geçmiş konuları öğrenmesi zorlaşacaktır. Özellikle etrafında ders çalışmayı seven, öğrenmeye meraklı, çalışkan arkadaşların olması derse ve çalışmaya olan ilgiyi artıracaktır. Bu durum alışkanlığa döndüğünde ise çocuk tüm eğitim hayatı boyunca çok zorlanmadan çalışacak ve akademik anlamda başarısına yansıyacaktır. (Çocukların salt ders çalışmasını istemiyoruz sosyalleşmeleri için aynı zamanda kabiliyetlerine göre etkinlik ve spor yapmaları da önemlidir. Oyunlardaki kastımız kendisine fayda sağlamayacak ve zamanını boşa harcayacak oyunlardır.)

7)    Her öğrencinin yoğunlaştığı ve algılarının daha açık olduğu zamanlar farklılık arz eder. Bunun için özellikle dersi daha iyi anladığı anları belirlemeli ve o anlarda ders çalışmaya ayırmalıdır. Sabah saatleri veya okul dönüşü akşam saatleri veya gün içinde kendini iyi hissettiği saatleri belirleyerek verimliliği artırmalı. Çocuğun çok yorgun, uykusuz ve aç olduğu saatler verimliliği düşürecektir. Yemeklerden hemen sonra çalışmak da verimli olmayabilir. 

8)   Hafta sonu ile hafta içi ders çalışma planları farklı olmalı ve ders çalışmaya ayırdığı süreyi de buna göre belirmelidir. Çünkü hafta içi okulun yoğunluğunu da dikkate alarak bir ders çalışma planı yaptığında okuldaki derslerde de verim alacaktır. Hafta sonu katılacağı etkinlikler aktiviteler ne çok zaman almalı nede hafta sonu salt ders çalışma ile geçirmelidir.

9)   Öncelikle etkili çalışma teknikleri belirlenmeli, hangi konulara ne kadar sürede çalışılacağının belirlenmesi, öncelik sırasına göre konuların belirlenmesi, ilk çalışma çalışılacak konulara göz gezdirmek,  konuların başlıklarını okuyarak içeriğinde neler olduğuna bakmak, böylece toplam ne kadar konunun çalışılacağını ve beyne ne kadar bilgi gideceğini belirlemiş olursunuz. Çalışmaya başlandığında bilinen az bilinen ve bilinmeyen konular belirlenmeli ve nereye daha fazla çalışacağını önceden tespit etmelidir.

10)               Bir danışmandan destek alın. Sizin üzerinizde yaptırımı olan sizi ve çalışma koşullarınızı bilen, sizi motive edecek, cesaretlendirecek iyi bir koç, iyi bir teknik direktör, eğitmen, rehber, danışman gibi sizi denetleyen ve çalışmanızı verimliliğinizi ölçüp – biçen, kontrol eden birisi mutlaka olsun.

11)               Kendinize rol model seçtiğiniz mesleğinde başarılı bazen dertleşebileceğiniz ve ders çalışmada güzel stratejiler öğreten biri olsun. Rol model olan aile içerisinde bir birey de olabilir.

12)               Kendinizi negatif düşüncelerden uzak tutarak sürekli pozitif ve olumlu düşünün geleceğin sizin için çok daha iyi olacağını çalışmanın karşılığını çok iyi alacağınızı hedefinize ulaşacağınızı düşünün. Endişe ve korkulardan zihninizi uzak tutun. Her durumda az da olsa heyecanın olması bazen iyidir. Bu heyecan endişeye ve korkuya sebep oluyorsa bunu düzeltin ve kronik hale getirmeyin.

13)               Ders çalışma süresi, öğrenme oranı kadar verimli olacağı için, önce öğrenme kanalınızı, stilinizi, metodunuzu, beyninizin çalışma sistemini, kaydetme şeklini belirleyin. Hangi yöntemle daha kolay öğrendiğinizi belirlerseniz konular basitleşecek, her bilgi kısa süreli belleğe daha iyi kodlanacak ve uzun süreli bellekte tutmak için çok zorlanmayacaksınız. Genel olarak öğrenme kanallarını ve stilini 3’e ayırıyoruz.  1. Görsel öğrenme stili 2. İşitsel öğrenme stili 3. Dokunsal öğrenme stili şeklinde. Görsel, işitse veya dokunsal mı olduğunuzu belirlediğinizde daha çok hangi yöntemi kullandığınızı çalışırken de görebileceksiniz. Eğer çalışırken genellikle yazıyorsanız şekillerle resimlerle tablolarla daha kolay öğreniyorsanız öğrenme kanalınız görseldir. Eğer çalışırken okuma hatta sesli okuma ihtiyacı hissediyorsanız başkasına anlatma ihtiyacı, başkasının size anlatma ihtiyacı dolaşarak ayakta duvarlara anlatıyorsanız öğretmenin anlattıkları zihninizde tekrar ediyorsa yüksek oranda işitsel bir öğrenme kanalına sahipsinizdir. Ders çalışırken kalemle veya ders çalışma materyalleriyle oynuyor, müzik dinleyerek ders çalışıyorsanız, duygusal olarak hayal kurarak bazı duygusal durumlar oluşuyorsa, genellikle uzanarak koltuğa yayılarak çalışıyorsanız dokunsal öğrenme kanalına sahipsiniz. Yani bilgiler daha çok hissedilerek zihninizde onlara dokunarak işliyorsunuz bilgileri kaydediyorsunuz. Bu 3 öğrenme stilinden hangisine sahip olduğunuzu belirleyerek öğrenirseniz öğrenmeniz kolaylaşacak ve sonuç olarak yaşayarak öğrenmeyi öğreneceksiniz. Daha çok resim, şekil, grafiklerle mi? Yoksa duyarak anlatarak ve başkasıyla çalışarak mı? Yada içinizde hissederek ve öğrenmeye duygusal anlam yükleyerek mi öğrendiğinizi belirleyin ve bu yöntemlere göre çalışın.

14)               Çok iyi bir ders çalışma planınız olmalı. Günlük ve haftalık planınıza uyabilecek şekle göre hazırlamalısınız. İlk haftalar ilk aylar daha esnek uyum sağlayabilecek şekilde hazırlayın. Ders aralarına boşluklar koyarak kısa kısa dinlenme molaları oluşturun.

15)               Derse nasıl çalıştığın verimliliği etkileyecektir. Öncelik sırasına göre konu tekrarı, ödevler, test çözmek, konu anlatımı kitaplarından veya yazdıklarından konuları hem pekiştirmek hem de öğrenmek şeklinde devam edilebilir. Bu sırayı örnek olsun diye yazdım. Sizin öğrenme metodunuz daha farklı olabilir.

16)               Ders çalışma esnasında dikkatinizi neyin dağıttığını ve dersten kopmanıza sebep olan durumun ne olduğunu belirleyin ve bu problemi mutlaka çözün. Çünkü her defasında çalışmanıza engel olacak ve tekrar derse yoğunlaşmanız zorlaşacaktır. Bu sebep, telefonunuz olabilir, sosyal medya bağımlılığı olabilir, duygusal bir durum olabilir, yaşadığınız duygusal yoğunluk olabilir, aile içi problemler olabilir veya okulda yaşadığınız bir sorun da olabilir dersten kopmanıza her ne sebep oluyorsa çözerek ders çalışmaya devam edin.

17)               2 sözel veya 2 sayısal dersi ard arda çalışmayın. Önce kolay öğrendiğiniz dersten çalışmaya başlayın. Çalışmadan önce tüm hazırlıklarınızı yapın. Su, kalem, silgi, not tutma kâğıtları gibi gerekli malzemeler yanınızda olmalı ki her seferinde çalışma bölünmesin.

18)               Ümitsizliğe ve kararsızlığa düştüğünüzde farkındalığınızı kullanarak bu durumdan çıkın ve enerjinizi toplayarak tekrar odaklanın.  "Ya kazanamazsam, ya kötü geçerse, annem kazanmamı çok istiyor kazanamazsam çok üzülecek mutlaka kazanmalıyım, akrabalara ne derim”  gibi… daha yaşamadığınız yaşayamayacağınız olumsuz durumları lütfen düşünmeyin aklınıza geldiğinde bilinçli iradenizle durumu değiştirin, pozitif olana odaklanın ve ders çalışmaya devam edin. Dönem dönem bazı aksilikler olabilir. Bazen motivasyonunuz düşebilir. Kendinizi yorgun başarısız hissedebilirsiniz.  Ders çalışmayı bırakmak, boş vermek herkesin yapabileceği kolay bir şeydir. Önemli olan her şeye rağmen pes etmeden kararlı ve istekli bir şekilde tekrar çalışmaya başlamak ve devam etmektir.  Böyle durumlarda direnci artan öğrenciler diğer adaylara göre daha başarılı olacaktır. Problemlerle mücadele etme iradesini ortaya koyanlar hem sınavlarda hem de hayata atıldığında daha başarılı olacaktır.

19)                Çalışırken sık sık hayal kuruyorsanız bu hayallerinizi ilk başlarda azaltamıyor ve engelleyemiyorsanız,  hayalinizi hedefinize yönlendirebilirsiniz.  Hedefinizi gerçekleştirirken hedefinize ulaşırken ve ulaştığınızı düşünerek geçirebilirsiniz. Hedefinize ulaştığınızda neler hissettiğinizi ve mutluluğunuzu içinizde yaşayarak motivasyonunuzu artırabilirsiniz. Böylece çalışma esnasında kurmuş olduğunuz hayaller sizin enerjinizi artıracak daha fazla çalışma performansı bulacaksınız.

20)                Beslenmenize dikkat edin. Mutlaka kahvaltı yapın. Düzenli kahvaltı yapan çocukların akademik başarılarının arttığını uzmanlar sürekli ifade etmektedir. Hem aç kalmayın hem de çok fazla abur cubur yemeyin. Yapay şeker içeren hiçbir gıda tüketmeyin, asitli içeceklerden uzak durun. Ders çalışma isteğinizi artıracak besinler yiyin. Bu yiyecekler neler olabilir? Size bu yiyecek ve içeceklerdenler bazılarını yazalım: 1. Su, Ispanak, taze fasulye, yumurta, brokoli, buğday,  badem, ceviz, kuru üzüm, yaban mersini.

21)               Kitap okuyun, kitap okumak özellikle kelime hazinenizi veya kelime dağarcığınızı geliştireceği için ders çalışırken anlama ve kavrama oranınızı artıracak ve daha iyi algılayacaksınız. Yapılan araştırmalar kitap okuyan öğrencilerin okul notlarının okumayanlara göre daha yüksek olduğu görülmüştür.

22)               Ders çalışmayı kendinize bilinçaltınıza öğretebilirsiniz. Nasıl mı? Daha önce çok iyi çalıştığınız ve çok yüksek verim aldığınız bir çalışma anınıza gidin ve o anda nasıl yaptığınızı, neler hissettiğinizi, hangi duyguyu yaşadığınızı hatırlayın ve hatırlarken sağ yumruğunuzu hafifçe sıkın. Verimli çalıştığınız o anı yumruğunuza yüklemiş olursunuz. Bunu birkaç kez tekrar edin. Her defasında masanın başına oturup ders çalışmaya başlayacağınız zaman yumruğunuzu hafifçe sıktığınızda zihniniz sizi daha önce çok verimli çalıştığınız duruma sokacak ve aynı çalışma isteği oluşacaktır. Böylece çalışma isteğinizi sürekli canlı tutacak daha verimli çalışabileceksiniz. 

23)               Çok çalışın, not tutun, bol tekrar edin, iyi beslenin, susuz kalmayın, az hayal kurun, hedefinize kilitlenin, dersi derste dinleyin.

 Konuyu herkesin anlayabileceği bir dille ele almaya çalıştık. Yazdıklarımla ilgili anlaşılmayan bir nokta olursa lütfen bize Başaran Yayınlarından veya 4446402 numaradan ulaşabilir sorularınızı sorabilirsiniz. Amacımız mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirmek ve vatanına - milletine faydalı bireyler olmaları yolunda onlara destek olmaktır. Ayrıca Başaran Yayınları olarak ders çalışma verimliliğinize katkı sağlayabildiysek ne mutlu bize. Daha detaylı bilgi ve çözüm için; www.basaranyayinlari.com.tr  adresinden bize ulaşabilir uzmanlarımızdan desek alabilirsiniz.

 

A.Hakan BAŞARAN

Eğitim Bilimci

Eğitimci-Yazar

IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.